Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından düzenlediği basın toplantısında, artan belirsizliğe rağmen ABD ekonomisinin sağlam bir konumda olduğunu belirtti. İşsizlik oranının düşük seyretmeye devam ettiğini ve iş gücü piyasasının maksimum istihdamda veya buna yakın olduğunu dile getiren Powell, enflasyonun ise yüzde 2'lik uzun vadeli hedefin biraz üzerinde seyrettiğini ifade etti.
Powell'ın konuşmasında dikkat çeken en önemli nokta, tarifelerdeki artışların bu yıl fiyatları yukarı çekmesi ve ekonomik faaliyetler üzerinde baskı oluşturmasının muhtemel olduğu yönündeki uyarısı oldu. Powell, hanehalkı ve işletmelerin güveninin azaldığını ve ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin büyük ölçüde ticaret politikalarına dair endişeleri yansıttığını dile getirdi. "Tarifelerin etkileri, diğer hususların yanı sıra nihai seviyelerine bağlı olacaktır" ifadelerini kullanan Powell, bu seviyeye ilişkin beklentilerin nisan ayında zirveye ulaştığını ve o zamandan bu yana azaldığını ekledi.
Ekonomik büyümenin ilk çeyrekte hafif bir şekilde gerilediğine işaret eden Powell, bu düşüşün işletmelerin olası tarifeler öncesi ithalatı öne çekmesinden kaynaklanan net ihracattaki dalgalanmaları yansıttığını söyledi. Kısa vadeli enflasyon beklentilerinin son aylarda arttığına dikkat çeken Powell, anketlere katılanların tarifeleri temel etken olarak gösterdiğini belirtti. Uzun vadeli beklentilerin ise çoğunun hala yüzde 2 enflasyon hedefiyle uyumlu olduğunu ekledi.
Fed'in ekonomik projeksiyonları, federal fon oranına ilişkin tahmini bu yıl sonu için mart ayında öngörülen yüzde 3,9'da sabit tuttu. Bu, Fed'in bu yıl 2 faiz indirimi yapma olasılığının devam ettiğini gösteriyor. Ancak Powell, bu tahminlerin her zaman belirsizliğe tabi olduğunu ve belirsizliğin alışılmadık derecede yüksek olduğunu vurguladı.
Genel olarak, Fed'in kararı piyasa beklentileriyle uyumlu olsa da, ticaret politikalarının ekonomi ve enflasyon üzerindeki potansiyel etkilerine dair belirsizlikler, önümüzdeki dönemde Fed'in kararlarında belirleyici rol oynayabilir.