Deprem uzmanından çarpıcı açıklama: “Asıl tehlike şimdi başlıyor”

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul açıklarında meydana gelen 3.7 büyüklüğündeki depremin korkulacak bir durum olmadığını belirterek, asıl tehlikenin Ege Bölgesi’nde, Manisa-Denizli hattında bulunduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 27.10.2025 09:38
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.2025 09:38

CNN Türk’e açıklamalarda bulunan Üşümezsoy, Karadeniz’in deprem açısından Türkiye’nin en “rahat” bölgesi olduğunu vurguladı. “Bu deprem belki bir sismik yansıma bile olabilir. Yaklaşık 500 metrelik bir alanın yırtılması söz konusu. Geçmişte Zonguldak açıklarında 5’in üzerinde depremler yaşanmış olsa da, bu bölge tektonik olarak aktif değil” dedi.

“KARADENİZ’DE BÜYÜK DEPREM BEKLENMİYOR”

Depremin, Istranca Dağları’nın kuzeyinde, Sredna Gora çukur bölgesinde meydana geldiğini belirten Üşümezsoy, “Bölge çok aktif değil, dolayısıyla burada büyük bir deprem beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Karadeniz’in açılma döneminin çok eskiye dayandığını söyleyen Üşümezsoy, “O dönem artık sona erdi. Şimdi sadece kıyı kesimlerde zaman zaman 5 ila 5.5 büyüklüğünde ters fay depremleri görülebilir. Ancak bunlar büyük deprem kategorisine girmez” değerlendirmesinde bulundu.

“EGE, TÜRKİYE’NİN EN RİSKLİ HATTI”

Deprem uzmanı, dikkat çekici bir uyarı yaparak asıl riskin Ege Bölgesi’nde olduğunu söyledi:

“Manisa’dan başlayıp Denizli’ye kadar uzanan hat, Ege’nin aktif tektoniğinin merkezinde. Alaşehir-Buldan hattı tarih boyunca önemli sarsıntılar yaşadı. İncil’de geçen yedi kutsal kilisenin depremle yıkıldığı yerler de burasıdır.”

Üşümezsoy, Simav hattındaki depremlerin ise büyük bir tehlike taşımadığını, bu hareketliliğin çoğunlukla sıcak su kaynaklarına bağlı ‘deprem fırtınaları’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

“TRAKYA DÜŞÜK RİSKLİ BÖLGEDE”

Trakya’daki deprem riskiyle ilgili sorulara da yanıt veren Üşümezsoy, “Edirne ve Kırklareli, yaşlı bir Trakya havzasıdır. Bu nedenle deprem haritasında ‘yeşil’, yani düşük riskli bölgede yer alır. Karadeniz’deki fay hareketleri bu durumu değiştirmez” dedi.

“DEPREM SAYISI DEĞİL, KAYITLAR ARTTI”

Son dönemde artan deprem sayısına ilişkin iddiaları da değerlendiren Üşümezsoy, artışın teknolojik gelişmelerden kaynaklandığını ifade etti:

“Artan iletişim imkânları ve gelişmiş sismik ağlar sayesinde artık çok küçük sarsıntılar bile kaydediliyor. Bu, deprem aktivitesinin arttığı anlamına gelmez.”

Karadeniz’deki son depremin Kuzey Anadolu Fayı ile ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Üşümezsoy, “Endişe edecek bir durum yok, asıl dikkat edilmesi gereken bölge Ege hattıdır” uyarısında bulundu.