AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Somaspor–Bursaspor maçında yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, maçın bitimine dakikalar kala yaşananların “kabul edilemez ve tasvip edilemez” olduğunu vurgulayarak, olayların büyütülmemesi ve sorumlu bir dil kullanılması çağrısında bulundu.
TBMM Başkanvekili Pervin Buldan’ın başkanlığında toplanan Genel Kurul’da, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri sürerken söz alan Çelik, Soma’da oynanan karşılaşmada yaşananların sporun ruhuyla bağdaşmadığını söyledi.
Yaklaşık iki yıldır Bursaspor’u yakından takip ettiğini ifade eden Çelik, “Bursaspor’un bugüne kadar oynadığı hiçbir maçta bu ve benzeri bir tablo yaşanmadı. Bu nedenle son maçta yaşananları bir soru işareti olarak huzurlarınıza bırakıyorum” dedi.
Yaşananlara ilişkin tutumunu net ifadelerle ortaya koyan Çelik, “Bu olay yanlıştır, kabul edilemez, doğru değildir ve müsamaha gösterilemez. İnanıyorum ki bu dört başlık, Meclis’te hiçbir milletvekilinin itiraz etmeyeceği ortak bir duruştur” diye konuştu.
Siyasetçilerin kullandığı dilin topluma ve tribünlere doğrudan yansıdığına dikkat çeken Çelik, “Biz sorumlu siyasetçileriz. Söylediğimiz her kelimenin stadyumlara, seyirciye ve tribünlere nasıl yansıdığını mutlaka değerlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Bursaspor’un son yıllarda fair play konusunda önemli adımlar attığını hatırlatan Çelik, kulübün fair play ödülü aldığını, çirkin tezahürata karşı kararlı bir mücadele yürütüldüğünü ve stadyumlarda kadınlar ile ailelerin artmasının sağlandığını dile getirdi. Rakip taraftarlarla kaynaşmayı amaçlayan çalışmaların da olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.
Tek bir yanlış üzerinden sürecin daha fazla gerilmemesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Bir yanlış üzerinden uçurumu derinleştirmenin kimseye faydası yok. Hep birlikte yanlışın karşısında duralım ve bu yanlışı ortadan kaldıralım” çağrısında bulundu.
Çelik, olayın ardından yapılan açıklamaların Bursa camiasını hedef alan bir noktaya taşındığını, ancak karşılıklı sağduyu ile sürecin daha sonra tatlıya bağlandığını da sözlerine ekledi.