Yüksek sıcaklıklar, artan nem oranı ve tatil planları derken değişen günlük alışkanlıklar yaz mevsimini diyabet hastaları için zorlu bir döneme çevirebiliyor. Özellikle serinletici meyveler, soğuk içecekler ve dondurma gibi masum görünen yaz keyifleri ile öğün atlamaya yol açan uzun günler kan şekeri dengesini tehdit eden gizli tuzaklara dönüşebiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Yaz mevsimi güzel ama diyabet hastaları açısından bir o kadar dikkat isteyen bir dönem. Su kaybından ilaçların saklanmasına dek birçok etken diyabetliler için sorun olabiliyor. Oysa basit ama etkili önlemlerle sağlıklı ve keyifli bir yaz geçirmek mümkün” diyor. Ülkemizde yaklaşık her 8 kişiden birinin diyabetinin olduğunu ama çoğunun bunun farkında bile olmadığını belirten Dr. Murrja “Diyabet kontrol altına alınmadığında; kalp-damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, görme kaybı, sinir hasarı gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor” diye konuşuyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, diyabette ihmale gelmez 7 yaz önlemini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Yaz meyvelerinde aşırıya kaçmayın!

Karpuz, kavun, incir, üzüm gibi yaz meyveleri serinletici ve çok cazip olabilir. Ancak şeker oranları yüksektir ve ölçüsüz tüketildiklerinde kan şekerinde ani yükselmelere neden olur. Birçok kişi “doğal şeker” diyerek sınırsızca meyve yer ama diyabetli bireyler için porsiyon kontrolü çok önemli. Özellikle karpuz gibi glisemik indeksi yüksek meyveler büyük dilimlerle yendiğinde hızlı şeker yükselişi yaratır. Ayrıca meyveleri tek başına değil protein veya sağlıklı yağ içeren yiyeceklerle birlikte tüketmek kan şekerini daha dengeli yükseltmeye yardımcı olur. Tatilde de özellikle açık büfelerde sınırsız meyve tabağına kapılmak yerine ölçülü davranın.

Yanınızda küçük atıştırmalıklar bulundurun!

Tatilde daha çok yürürüz, denize gireriz, hareket ederiz. Öğün saatleri kayar, atlanır. Tüm bunlar hipoglisemi riskini artırır. Sıcak havalarda kan şekerinin yalnızca yükselmesi değil, ani ve sinsi düşüşler de risklidir. Terleme ve sıvı kaybı vücudun glukoz kullanımını değiştirir. En büyük tehlike, hipogliseminin sıcaktan ayırt edilememesidir. Terleme, halsizlik, sersemlik sıcak çarpmasıyla karıştırılabilir. Bu yüzden ölçüm cihazınızı mutlaka yanınızda bulundurun ve düzenli ölçüm yapın. Daha önce de şeker düşüşleri yaşadıysanız yanınızda küçük atıştırmalıklar taşıyın.

Gölge ve serin alanları tercih edin

Öğle saatlerinde güneşin altında kalmak herkes için zorlayıcıdır ama diyabetli bireyler için daha da riskli olabilir. Vücut sıcaklık düzenlemesini yaparken damarlar genişler, sıvı-elektrolit dengesi bozulur ve kan şekeri beklenmedik şekilde oynar. Özellikle 11.00–16.00 arası doğrudan güneşe dikkat edin. İnce, açık renkli, pamuklu giysiler tercih edin. Basit gibi görünse de şapka ve güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin. Gölgelik veya klimalı alanlarda vakit geçirmek daha güvenlidir. Uzun süre dışarıda kalmanız gerekiyorsa mutlaka suyunuzu alın ve sık sık mola verin. Unutmayın, sıcak çarpması ciddi sonuçlara yol açabilir.