Bilim insanları 100 yaşına kadar yaşamanın sırrını açıkladı
Express'in haberine göre yüzyıl yaşayan insanlar, uzun yaşamın sembolü olmanın ötesinde, bilim insanları için sağlıklı yaşlanmanın en önemli ipuçlarını taşıyor. Karolinska Enstitüsü’nden Karin Modig ve ekibi tarafından yürütülen yeni araştırmalar, bu kişilerin yalnızca şanslı olmadığını; yaşam boyu daha az hastalık geliştirdiklerini ve hastalıkları çok daha geç yaşta yaşadıklarını kanıtladı.
100 YAŞINA ULAŞANLARIN ORTAK SAĞLIK PROFİLİ
Karolinska Enstitüsü, Montefiore Einstein Kapsamlı Kanser Merkezi ve Utrecht Üniversitesi iş birliğiyle yapılan çalışmada, İsveç’te 1912-1922 yılları arasında doğan 170 binden fazla kişi incelendi. Katılımcılar 60 yaşından itibaren ölümlerine kadar, bazıları ise 100 yaşına dek takip edildi.
Araştırma, bu kişilerin hem orta yaşta hem de yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde daha düşük hastalık oranlarına sahip olduğunu gösterdi. Örneğin 85 yaşına gelmiş 100 yaş adaylarının yalnızca %4’ü felç geçirmişken, 90-99 yaş arası yaşayanların %10’u aynı yaştayken felç geçirmişti.
HASTALIKLARI GECİKTİRME GÜCÜ
Çalışmaya göre, 100 yaşına ulaşanlar yalnızca daha az hastalanmakla kalmıyor, aynı zamanda hastalıkların ortaya çıkma süresini de geciktiriyor. 100 yaşına ulaşanların %12,5’i yaşamları boyunca kalp krizi geçirmişken, 80-89 yaş arası ölenlerde bu oran %24’ü aşıyor.
Bu durum, centenarian olarak adlandırılan uzun ömürlü bireylerin “hastalıkları atlatmak” yerine “hastalıkları önlemek” veya geciktirmek konusunda üstün bir biyolojik yeteneğe sahip olduklarını düşündürüyor.
40 HASTALIK ÜZERİNDEN GENİŞ KAPSAMLI ANALİZ
Araştırmacılar, ikinci çalışmada hipertansiyon, diyabet, kalp yetmezliği gibi hafif-orta-ağır şiddette 40 hastalığı kapsayan geniş bir analiz yaptı. 1920-1922 doğumlu 274 binden fazla kişi üzerinde yapılan bu çalışmada 4.330 kişi 100 yaşına ulaştı.
SAĞLIKLI YAŞLANMANIN İPUÇLARI
Çalışma, uzun yaşamın yalnızca genetikle değil; yaşam tarzı, çevresel faktörler ve bilinmeyen biyolojik mekanizmalarla da ilişkili olabileceğini vurguluyor. Özellikle kalp-damar hastalıklarının azlığı ve nörolojik rahatsızlıklara karşı direnç, bu kişilerin uzun yaşamında kilit rol oynuyor.
(Cumhuriyet)