Kadın bedenlerinin anneliğe nasıl uyum sağladığını biliyoruz. Hormonal, nörolojik ve elbette doğum sonrası biyolojik değişimler bu sürecin bir parçasıdır. Ancak bilim insanları, erkek bedenlerinin babalığa nasıl uyum sağladığına ancak yakın zamanda odaklanmaya başladılar. Artık biliyoruz ki babalar, hormon seviyelerinde (özellikle testosteron ve oksitosin) değişiklikler yaşıyor; beyinleri ebeveynlikle ilgili uyaranlara farklı tepkiler veriyor ve hatta sosyoekonomik durumları, çocuk sahibi olduklarında değişme eğiliminde oluyor.

İşte bu bulguların ardındaki veriler:

Babalar Testosteron Düşüşü ve Oksitosin Artışı Yaşıyor

2014 yılında Emory Üniversitesi’nden bir bilim ekibi, 1 ila 2 yaş arasındaki çocuklara sahip 88 heteroseksüel, evli, biyolojik babayı benzeri görülmemiş bir deney için araştırmaya dahil etti. Bu babaların hormon seviyeleri (ve diğer bazı ölçümler) test edildi ve elde edilen sonuçlar, 50 baba olmayan bireyden oluşan bir grupla karşılaştırıldı. En dikkat çekici sonuçlardan biri şuydu: Baba olmayanlarla karşılaştırıldığında, babaların testosteron seviyeleri daha düşüktü. Bu hormon genellikle saldırganlıkla ilişkilendirilen bir erkeklik hormonudur. Öte yandan, oksitosin seviyeleri ise daha yüksekti. Oksitosin, annelik ve artık muhtemelen babalık bağlarının oluşmasında da rol oynayan bir hormondur. Bu bulgular, yalnızca annelerin değil, babaların da daha bağlı ve daha az agresif birer bakım verici olmalarına yardımcı olan hormonal değişimler yaşadıklarını göstermektedir.

Haber Resmi

Babaların Beyinleri de Değişiyor

Hormon analizlerinin ardından, Emory’deki araştırmacılar çalışmayı bir adım ileriye taşıdı. Katılımcılara fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) uygulandı. Bu yöntem, beyindeki farklı bölgelerin aktivitesini ölçer. Erkeklere, çocukların ve yetişkinlerin mutlu, üzgün ve nötr yüz ifadelerinin gösterildiği görseller sunuldu. Yüz ifadelerinin işlenmesinden sorumlu olan orta frontal girus adlı beyin bölgesinde, babaların beyin aktiviteleri çocuk yüzlerine karşı yetişkin yüzlerine kıyasla belirgin şekilde artış gösterdi. Baba olmayan katılımcılarda ise böyle bir fark gözlenmedi. Bu sonuçlar, babaların beyinlerinin de değiştiğini ve çocuklara karşı empati kurma yetilerinin arttığını ortaya koymaktadır.

Sadece Vücudunuz ve Beyniniz Değil, Cüzdanınız da Değişiyor

Babalığın biyolojik etkilerinin ötesinde, çocuk sahibi olan erkeklerin psikolojik ve sosyal değişimler de yaşadığı görülmektedir. Ancak doğum sonrası maaş kesintileriyle karşılaşan kadınların aksine, babalık erkekler üzerinde genellikle olumlu finansal etkiler yaratmaktadır. New York Şehir Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırma, şehirdeki babaların 1990 yılından bu yana ortalama olarak baba olmayan erkeklerden daha fazla kazandığını ortaya koymuştur. Bunun nedeni, bebek bezi ve üniversite masrafları gibi yeni sorumlulukların erkekleri daha fazla kazanmaya teşvik etmesi olabilir. Öte yandan, yalnızca halihazırda maddi gücü yerinde olan erkeklerin aile kurmayı tercih etmesi de bir diğer olasılıktır. Ancak araştırmalardan çıkan net bir sonuç var: Babalık, erkekleri değiştiriyor. Hem finansal, hem hormonal, hem de nörolojik olarak.